Didim Ticaret Odası Yönetim ve Meclisinin Balık Çiftlikleri ve TDİOSB Hakkında Basın Açıklaması

Didim Ticaret Odası Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri ile Meslek Komite Başkanları basın toplantısı düzenleyerek son dönemde gündeme getirilen İlçemize Tarıma Dayalı Balıkçılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulacağı hakkındaki iddialara cevap verdi. Ticaret Odası adına Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Erbaş Odanın konu hakkında görüşlerini Basın Toplantısına katılan Gazeteciler ve Sivil Toplum Kuruluşları ile paylaştı. Erbaş hoş geldiniz diyerek ve Ticaret Odası ve Yönetimi adına katılımcıları selamlayarak başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü.

Haber Video Linki: https://www.facebook.com/didimto/videos/424333554832266/

“Hepiniz hoş geldiniz. Konuşmama başlarken Odam ve Yönetimim adına hepinizi selamlıyoruz. Öncelikle bu toplantıyı yapmak gündemimizde yoktu. Fakat olmamış bir olayın olmuş gibi konuşulmasından kaynaklı bir takım değerlendirmeler ve açıklamalar bir takım kurumlardan yapılınca bu toplantıyı yapma ihtiyacı hâsıl oldu. Yoksa durup dururken olmamış bir konunun hakkında toplantı yapmak Ticaret Odasının geleneği söz konusu değil. Konumuz balık çiftlikleri ve balık çiftliklerine yönelik Tarıma Dayalı Organize Sanayi Bölgesi kurulmasına ilişkin Tarım Ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan bir çalışma. Sanki bu yatırım Ticaret Odası tarafından isteniyormuş ve planlanıyormuş gibi, bu yatırım yapılacakmış gibi, olmuş gibi, böyle bir karar alınmış gibi bir takım kişi ve kişiler tarafından değişik mahfillerde değişik kanallarda yazılması çizilmesi ve bunun ciddiye alınıp kurumlar tarafından açıklama yapılmış olması, bizim bu gün açıklama yapmamızı zorunlu kıldı. Öncelikle şunu ifade ederek başlamak istiyorum Didim Ticaret Odası kurulduğu yıldan bu tarafa Didim’in en önemli Sivil Toplum Örgütü olarak ve bir kamu kurumu tüzel kişiliği olarak kamu yararına Didim’in; turizmine, ticaretine, ekonomisine, gelişmesine katkıda bulunacak çalışmalar yaptı, yapıyor ve yapmaya devam edecektir. Dolayısı ile Ticaret Odası bundan önce hangi müspet çalışmaları yapmışsa, nerede durmuşsa durduğu yerde bizim yönetimimiz açısından bir değişiklik söz konusu değildir. 1998 yılında yat limanının ihalesi yapılıp yer teslimi 10 yıl kadar yapılamamışken Ticaret Odası öncülüğünde Sayın Bakan ve Sayın Ferit Şahenk’le görüşülerek, yat limanı yapılırken ki tutumu neyse bugünkü tutumu da o arkadaşlar. Yine 2005 yılında Toplu Konut İdaresine Didim’in konut yapılacak tüm alanlar devredilmişken -o günleri basın mensupları hatırlarlar- Didim Ticaret Odası sorumluluğunun gereği olarak o sorunun çözülmesi noktasında öncü olmuştur. O zamanki Didim Belediyemiz, Belde Belediyelerimiz ve tüm Sivil Toplum Örgütlerini bir araya getirmiş ve Sayın Bakanla bizzat kendim görüşerek o TOKİ alanlarının tekrar hazineye iadesini sağlayarak, o gün o projeyi nasıl engellemişsek, nerde durmuşsak bu gün yine aynı yerde duruyoruz. Daha bundan 7-8 ay önce Aydın Büyükşehir Belediyesinden geçen ve maalesef yanlışlıkla plancının yanlış anlatımıyla geçen ve 10 binlerce vatandaşımızı ve üyelerimizi mağdur eden planlı alanların plansız alana dönüştürülmesi konusu oldu. Üyelerimizin, vatandaşlarımızın hassasiyeti dikkate alınarak o gün gidip Sayın Özlem Çerçioğlu ile konuyu konuşup görüşmüş ve Özlem Hanımdan söz alarak bir sonraki mecliste sorunun çözülmesinde Ticaret Odası olarak nerede durmuşsak, balık çiftlikleri ve Tarıma Dayalı Organize Sanayi Bölgesi (TDİOSB) konusunda da orada duruyoruz. Arkadaşlar dolayısıyla Didim Ticaret Odasının yeni yönetimi yeni meclisi 17 Nisan 2018’de başladığı görevinin ilk adımı olarak Didim’in gelişimi, büyümesi, önünün açılması noktasında ilk yaptığı iş seçim döneminde de açık açık ifade ettiğimiz ortak akılı kullanma, geliştirme noktasında sivil toplum örgütleri yapılanması ve bir Didim platformu oluşturma çalışması ile başladık ve o platformu hayata geçirdik. O platformda Didim’in temel sorunlarını konuşacağımız -platform üyelerimizden de burada olanlar var- belediyemizin de içinde olduğu sivil toplum platformu kurduk. Didim yararına olacak konuları takip etme var olan problemleri çözme karar alıcılara iletme noktasında bir ortak akıl oluşturma süreci oluştururken Didim Ticaret Odası Yönetimi nereden bakıyorsa TDİOSB Konusunda da aynı yerden bakıyor. Değerli arkadaşlar, biz kurumlarla iş birliği yapmak durumundayız. Kurumlarla görüşmek durumundayız. Didim’in sorunlarını bütün paydaşlarla, kurumlarla beraber konuşabilmek, yürütebilmek, çözebilmek noktasında da asgari bir diyaloğa, asgari bir müştereğe ihtiyacımız var. Onun için Didim Platformu kurulduğundan bu yana, -belki kamuoyuna yansımadı belki bu bizim kurumuz adına bir özeleştiri de yapayım- sizleri çokça bilgilendiremedik. Orada kusuru ve sorumluluğu ben üzerime alayım. Bundan sonraki süreçlerde; hem Didim platformunun yaptığı çalışmalar, hem Odamızın yaptığı çalışmalarla ilgili genişçe bir bilgilendirmeyi belki sizlerle yapsaydık böyle bir yanlış anlama veya kötü niyetli insanların istismarına maruz kalmamış olacaktık. Bu toplantıda kendi adımıza belki en büyük özeleştiriyi de böyle ifade edeyim. Değerli, arkadaşlar Didim Ticaret Odası turizmin gelişmesi noktasında çalışmalar yapıyor, Didim’e yatırım yapacak firmalarla gidip görüşmeler yapıyoruz. Onların bir an önce tahsis alan firmaların yatırım yapması için Ticaret Odası Didim’deki turizmin nasıl geliştirilebileceğine ilişkin Sayın Bakandan randevu aldık. Sayın Belediye Başkanımızı da davet ettik. Sayın Kaymakamımızı da davet ettik ama Sayın Kaymakamımızın sağlık sorunu vardı, o katılamadı. Belediye Başkanımızla gittik, bütün konuları enine boyuna Didim’de yapılması gerekenleri Sayın Bakana aktardık. Sanki Didim Ticaret Odası ve Didim Ticaret Odası Başkanı üzerinden bir takım kişilerin bir takım amaçlarına yönelik kampanyaya kamuoyunun genelinin peşine takılmış olmasına üzüldüm. Öncelikle şunu söyleyeyim, bu konu biz yönetime gelmeden önce başlamış Tarım ve Orman Bakanlığın yürüttüğü bir çalışmadır.  Hepinizin malumu Taşburun açıklarındaki balık çiftlikleri üretim sağası daha önce Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından planlanmış orada yaklaşık 100 bin ton yıl çipura levrek üretimi var.  Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından planlanmış, 22 bin ton yıl üretim de şuan faal olarak devam etmekte. Tarım ve Orman Bakanlığı da burada bunların karasal tarafında, bizim katı atık depolama tesislerinin o civarda Akköy hudutlarında büyükçe bir parseli bu amaçla kullanmak için bir çalışma yürütüyor. Çalışmanın sahibi T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı arkadaşlar. Bu projenin sahibi onlar. Peki, Ticaret Odasının burada neden ismi geçiyor? Değerli arkadaşlar, TDİOSB’ye ilişkin bir mevzuat düzenlemesi yapıldı. Bu mevzuat düzenlenmesine göre TDİOSB düzenlemesinin, yani tüzel kişiliğin oluşabilmesi için kurucu üye olarak TDİOSB kurulmak istenen yerde varsa sanayi odası yoksa ticaret ve sanayi odası o da yoksa ticaret odasından en az biri bulunur” şimdi bu zorunlu hüküm devamında da Kuruluş ve tüzel kişilik “MADDE 18 – (1) TDİOSB kurulması teklif edilen yerde varsa sanayi odası, yoksa ticaret ve sanayi odası o da yoksa ticaret odasından en az birinin müteşebbis heyette yer alması zorunludur” yani TDİOSB kurulabilmesi için -anlaşılır bir şekilde söylüyorum- Didim Ticaret Odası Meclisinin bu konuda bu müteşebbis heyete girme TDİOSB kurulmasına ilişin karar almadan ve girmeden bunun kurulması mümkün değil. Tarım ve Orman Bakanlığı bu çalışmayı 4-5 yıldır yapıyor, biz sadece oda yönetimine geldiğimiz tarihten sonraki süreçte toplantılara davet edildik. Siz bir kamu kurumuşunun diğer tarafta Valilik var Diğer Kamu Kurumları var Bakanlık var onların toplantılarına gitmemek gibi bir lüksümüz olamaz. İlk toplantıya Hikmet Beyle katıldık. Tarım ve Orman müdürlüğünde toplantı yaptık bizim ifade ettiğimiz düşünce şu –buradaki toplantılarda da ifade ettiğimiz düşünce ve Sayın Kültür ve Kültür ve Turizm Bakanına gittiğimizde ifade ettiğimiz düşünce de aynı- biz şunu söyledik; dedik ki balık çiftlikleri Didim’e çok ciddi sorunlar yaşattı bırakın TDİOSB kurulmasını mevcut hali ile balık çiftliklerinin çevreyi kirlettiği ortada ve daha önce Akbük koylarının, Bodrum koylarının ne halde olduğu ortada ve çevre ve şehircilik Bakanlığı bir düzenleme yaptı bu düzenleme sonrasında oradaki çiftlikler alınıp daha açığa kondular ama Didim’de hâkim rüzgar yönü kuzey yönü ve turizm derneğinin daha önce batırdığı batığa dalan dalgıçların ifadesi ile görüş mesafesi daralmış durumda dolayısı ile biz Didim Ticaret Odası olarak böyle bir çalışmanın TDİOSB kurulması çalışması içerisinde bulunmayacağız. Bulunamayız bizim dönemimizde bu mümkün değil. Bunu ilk toplantıda ifade ettik. Sonrasında kendileri burada toplantı yapmak istediler. Herhalde Sayın valiye burada toplantı yaptıramayız diyemez değil mi Didim Ticaret Odası buyurun gelin ben Sayın Belediye Başkanını da davet edeyim dedim. Toplantı tarihi ve katılımcılar size verilen dokümanda var. Sayın Belediye Başkanı sol tarafımızdaydı Tarım ve Orman İl Müdürümüz sağ tarafımdaydı burada olup o toplantıya katılanlarda vardı sektör temsilcileri de vardı. Bütün konularıyla bunun zararlı olabileceğini ifade ettik. Turizme zarar verebilecek bir çalışmanın içinde bulunmayacağımızı orada da ifade ettik. Ama arkadaşlar bir kurumsal diyalogdan bahsediyoruz, bizim bu duruşumuzdan sonra ilgili daire Başkanını davet ettiler buraya arkadaşlar şimdi o zaman il müdürümüz olan Fuat Fikret Aktaş bitkisel üretim genel müdürü oldu arkadaşlar. O gittikten sonra ben size tarih tarih söyleyeyim, fotoğraflar da elinizde arkasından da ilgili daire Başkanı Deniz Oruç Bey geldi. Deniz Oruç beyle de burada toplantı yaptık Deniz Oruç Bey’e de aynı şeyleri ifade ettik. Deniz bey bizim tutumumuzu katı buldu. Dolayısıyla bunun yapılmasının önünde engel olarak bizi ifade etti. Ben de kendilerine şu teklifte bulundum; “Sayın daire Başkanım bunun bir ucunda Kültür ve Kültür ve Turizm Bakanlığı var, turizm geliştirmesi için Didim turizm alanı ilan edilmiş durumda. Biz Kültür ve Turizm Bakanı ile görüşmemizde de çok önemli proje çalışmalarının yapıldığı bilgisini paylaştı bizimle dolayısıyla bunun olamayacağını, buna bizim karşı çıktığımızı TDİOSB yönetiminde de bulunmayacağımızı -ama tabi ki hükümet kanunun değiştirir ticaret odalarının bulunmasının zorunluluğunu kaldırır o başka- yasa böyle iken bizim böyle bir işin içine giremeyeceğimizi ifade ettim. Buyurun, ben konuyu Sayın Bakana taşıyacağım ve buyurun dedim Kültür ve Turizm Bakanlığının ilgili daire Başkanı gelsin Didim’deki tüm sektör bileşilenlerinin turizmcilerimizi basınımızı davet edelim siz onları ikna edin değerli arkadaşlar arkasından da Bakanı ziyaret ettik. Sayın Bakana sunduğumuz raporun balık çiftlikleri ile ilgili kısmı size verilen dosyada orada da bunun kurulmaması gerektiğini ifade ettik.

Bakınız 17 Nisanda göreve başlamışız hemen 19 Nisanda da Aydın’a Tarım ve Orman İl Müdürlüğüne bu konu ile ilgili davet edilmişiz.

17 Temmuzda Belediye Başkanımızın da katıldığı, bizim Odamızda bir toplantı gerçekleşmiş Sayın Belediye Başkanını biz davet etmişiz. Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüz ve Valimiz bu toplantının tertiplenmesini ve sektör temsilcilerinin Ticaret Odası ve yerel yönetimle görüşmesini talep etmiş, biz de belediye yetkililerine haber vermişiz. Onlarla beraber Sayın Belediye Başkanımızda, biz de aynı düşünceleri ifade ettik. Farklı bir düşünce ifade eden olmadı. Sonra bu konuyu dört beş kez Didim platformu gündemine aldık. Orada da konuştuk. Platform üyelerinin tamamının görüş birliği ile karşı çıktık. TDİOSB’nin zararlarından bahsettik mevcut halleri ile zararlarından, kapasitenin artması halinde zararlarından bahsettik. Değerli arkadaşlar, arkasından 28.12.2018’de Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’a gittik. Ticaret Odası olarak randevu talep edip, Belediye Başkanımız ve Kaymakamımızı da davet ederek kendisine bir rapor sunduk bu raporun ilgili kısmını okuyayım arkadaşlar

“Mevcut Durum

Didim’in kuzey istikametinde yer alan Taşburun mevkiinde yapılması planlanan Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi konusunda Aydın Tarım ve Orman İl Müdürlüğünce bir çalışma başlatılmıştır. Bu çalışma kapsamında Didim Ticaret Odası ve Didim Belediyesini bilgilendirmek ve desteklerini almak üzere bir toplantı da gerçekleştirmiştir.  Balık çiftliklerinin olduğu bölgenin kara kısmında, çiftliklerde üretilen balığın işlenmesi için organize sanayi bölgesi kurulması planlanmaktadır. Bu sanayi bölgesi ile birlikte denizdeki üretim kapasitesinin artacağı düşünülmektedir.

Talep

Didim bir turizm kentidir. Balık çiftliklerinin mevcut konumu itibariyle dahi denizin kirlenmesi tehdidi söz konusudur.  Buna misal olarak Akbük’te olan ve daha sonra denizi kirlettiklerinin farkına varıldığından taşınmak zorunda kalan balık çiftliklerini verebiliriz. Bodrum kıyılarında bulunan ve yine buradan başka bölgelere giden balık çiftliklerini de misal verebiliriz. Didim yılın büyük bir bölümü kuzey rüzgârlarının etkisi altındadır. Didim havasının temizliği sayesinde astım hastalarına tavsiye edilmektedir. Adı geçen bölgede yapılması planlanan bir organize sanayi bölgesi hem karada bir kirliliğe hem de denizde artacak olan üretim kapasitesiyle denizdeki kirliliğin artmasına sebebiyet verecektir.

Didim’de yerel idare, meslek kuruluşları ve diğer sivil toplum kuruluşları Didim’in bir turizm kenti olarak gelişmesini ve ilerlemesini arzulamaktadır. Böyle bir yatırımın Didim’e faydalı olmasından ziyade zararı olacağını düşünmektedir”

Devamında da haritaları açmak üzere Sayın Kültür ve Turizm Bakanı, Daire Başkanı ve Şube Müdürlerini davet etti. Hikmet Bey’de ziyaretteydi. O paftalar üzerinde hatta İzzet Bey’in yatırım yapacağı bölgeyi de göstererek “bizim arkadaşımız Meclis Üyemiz bunun bir km yanında sizden teşvik belgesi aldı. Turizm tesisi yapacak. Yani durum bu kadar vahim Sayın Bakan, Tarım ve Orman Bakanlığı bu işi yapmak istiyor. Sizden de bunun engellenmesi konusunda yardım istiyoruz” diye ifade ettik. Sayın Bakan da hassasiyetimizi dinledi dedi ki; “bu olmaz, yanlış. Tarım ve Orman Bakanı ile konuşalım, Sayın Daire Başkanı ile diyalog halinde olun, gerekli belgeleri bize gönderin” dediler. Biz döner dönmez de yine aynı kanaatlerimizi teknik bilgilerle, haritalarla, yine bu işin engel olması gerektiği yazımızla 10.01.2019 tarihinde gönderdik. Değerli arkadaşlar, o zamandan bu güne başkaca bir adım, başkaca bir çalışma olmadı. en son Sayın Bakanla görüşmemizle bu çalışma orada kaldı. Dolayısıyla Didim’de bugün balık çiftliklerinin mevcut hali ortada iken, onların zararları söz konusuyken, şahsım ve Ticaret Odası üzerinden hiç olmamış bir konuyu kamuoyu konuşuyor.  

Didim Ticaret Odası TDİOSB’yi engelleyebilecek Didim’de yasal açıdan tek kuruluş, biliyor musunuz? Didim Ticaret Odası Başkanlığı girmeden yasa böyleyken Yönetim Kurulu ve Meclisi bu işin içine girmeden TDİOSB kurulamaz. Ve Didim Ticaret Odası bunun tam karşısında, geçmişte olduğu gibi. Tam karşısında iken, hedef tahtası haline getirilmesi; Başkanına, Yönetimine ve Meclisine ilişkin bir takım isnatlarda bulunulması konusunun nereden çıktığı, neden çıktığı konusunu size bırakıyorum. Siz zeki adamlarsınız çözersiniz.

Evet, arkadaşlar şimdi de önerimi söylüyorum.

Balık çiftlikleri Didim’e zarar veriyor. TDİOSB’ye karşıyız kurulması söz konusu değil. Kim hangi açıklamayı yaparsa yapsın, Bu kanun böyle olduğu müddetçe Didim Ticaret Odası bu işin içinde değil. Önerim şu; kamuoyu bu konuda çok hassas o zaman bu konuda başka bir adım atalım. Didim Ticaret Odası mevcut balık çiftliklerinin kaldırılması noktasında 16 Temmuzda Didim’in çeşitli yerlerinde yaz boyunca sürecek bir imza kampanyası başlatıyor. İkinci olarak Perşembe günü sabahtan itibaren genel sekreterimiz randevuları alacak, Didim’deki tüm sivil Toplum Örgütlerini ve basın mensuplarımızı ziyaret edeceğiz. Onlardan da bu kampanyaya destek vermelerini isteyeceğiz. Aracılığınızla da tüm kamuoyundan bu kampanyaya destek olunmasını istiyoruz. Üçüncüsü biz bunun kaldırılması için somut bilimsel verilerle Sayın Bakana gitmemiz lazım bu konuda da kendi bütçemizden kaynak ayırarak balık çiftliklerinin denize ne zararlar veriyor, bilim adamlarına bu konuda yetkin kişilere bir rapor hazırlatmayı ve o raporu Sayın Bakan ve sizinle paylaşmayı düşünüyoruz.

Katıldığınız için teşekkür ediyorum.

Soru: İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün 9 Kasım 2018 tarihli bir haberi var. Kalkınma ajansından desteklemeye hak kazanıldığı, 8 Kasım 2018’de de Denizli’de Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile GEKA Genel Sekreteri ile proje imzası var. Didim Ticaret Odasının ortaklığından bahsediliyor. Bu tarihlere kadar girişimde bulunmuşsunuz fakat sizin çalışmanızdan iki ay sonra 9 Kasımda bu imza atılıyor. Sizin çalışmalarınızdan bir sonuç alınamamış görülüyor, Eğer bu haber doğruysa. Bu haberde işin içerisinde Ticaret Odası varmış gibi mesaj veriliyor.

Hilmi Erbaş; O haber doğru, içerik konusunda bilgi vereyim. Biz bu işe karşı çıktığımızda Valilik ve İl Müdürlüğü tarafından bu işin çevreye etkisinin değerlendirilmesi, bölge açısından değerlendirilmesi noktasında projeyi yürütüyorlardı. Bunun için bilim adamları bir çalışma yapsın, çevreye etkisini görelim noktasında bir çalışma yapıyorlardı. Bize söylenen şey buydu. Hatta 9 tane hocaya bu çalışmayı yaptıracaklarını söylediler. Kaynak noktasında da Kalkınma Ajansına bunu finanse ettirdiler. Biz de “siz çalışmanızı yapın, bu bizim durumumuzu ve duruşumuzu değiştirmez” dedik. Onlar bu işin çevreye etkilerini araştırmak için kaynak tahsisi yaptılar. Bu rapor çıktı mı, çıkmadı mı bilgim yok. Dolayısıyla Tarım ve Orman İl Müdürlüğü kalkınma ajansından kaynak sağlayarak bu çalışmayı yürütüyor. Çevreye etkilerini değerlendirme konusunda. Bu konuyu platform gündeminde de konuştum hatta şöyle bir endişe oldu. Acaba bu rapor sağlıklı çıkar mı? Devletin yapmak istediği bu çalışmada Akademisyenler etkilenirler mi, etkilenmezler mi? Akademisyenler acaba yanlı davranır mı diye bir şüphe oluştu. Orada ben şunu söyledim. Gerekirse biz de bir çalışma yaptırırız. Kocaman bir Didim balık çiftliklerin çevreye zararı konusunda akademik bir çalışma yaptıramıyor mu? Gerekirse biz de yaptırırız. Bunun olması balık çiftliklerinin olması TDİOSB’nin savunması ile ilgili bir durum değil. Tarım ve Orman Bakanlığının açıklaması var. Bu noktada böyle bir yatırım olarak kurulmuş yapılmış hiçbir şey yok, alınmış bir karar yok, kurulmuş bir mütevelli heyeti yok. Müteşebbis heyet yok. ve Didim bunun tam olarak karşısında. Biz bunun içinde olsaydık, Mütevelli heyet kurulurdu.

Soru; Söke veya Aydın Ticaret Odası bu işin içerisinde olursa bu heyet kurulur mu?

Hikmet Atilla; o zaman o ilçenin sınırlarında kurulur.

Hilmi Erbaş; kanun değişmeden odanın olmadığı durumda kurulamıyor. Kanun açık açık yazıyor “kurulması düşünülen yerde” kurulması düşünülen yer Didim ve burada bir Ticaret Odası var.

Soru: biliyorsunuz çevre hassasiyetleri var, böyle bir konuda neden daha önce bilgilendirilmedi. O yüzden geçmişe dönük araştırma yapmak durumundayız. Didim platformu kuruldu. Siz Didim’le ilgili tüm konuları bütün şeffaflığıyla Didim’in geleceği için iyi yada kötü paylaşacağınızı ortak akılla ilerleyeceğinizi söyleyen kişisiniz. Fakat biz bilgilendirilmedik.

Hilmi Erbaş; haklısınız. Zaten toplantının başında onu ifade ettim. Kurum olarak bu süreçten çıkarttığımız en önemli şey budur. Bunlar çalışma toplantıları, paydaşlarla yürüyor.  Olan bir şey de yok. Bir şey de gerçekleşmediği için bu süreçle ilgili bilgilendirme yapmadık. Bu bizim eksikliğimiz. Bundan sonraki süreçte çok daha proaktif olacağız. Ama burada bir istismar var arkadaşlar. Cuma günü saat 17:00’a kadar Didim’deki bir gazeteci, her hangi bir kurumun temsilcisi, her hangi bir STK yetkilisi, hiç kimse bir şey sormuş değil. Sadece bir arkadaşımız Cuma günü ofisimi ziyaret etti. Ben de arkadaşlarla konuyu değerlendireceğimizi belirttim. Pazartesi bir basın toplantısı yapmak hâsıl oldu dedim. Bu toplantılarda Belediye Başkanı vardı. Kültür ve Turizm Bakanının yanına gittiğimizde de Sayın Belediye Başkanı vardı. Bu işe girmeyeceğimizi karşı olduğumuzu Sayın Belediye Başkanı önünde, Sayın Bakana haritalar üzerinde anlattım. Sayın Bakan da karşı olduğunu ifade etti. Belediye Başkanı da açıklama yapınca haliyle kamuoyunu bilgilendirmeye ihtiyaç olduğundan dolayı bu açıklamayı yapıyoruz. Evet, bilgilendirme eksikliğimiz var.

Soru: sizi seçim sürecinden beri izleyen gazetecilerden biriyiz. Böylesine hassas bir konunun, 2018 de gerçekleşen bir konunun bu sürece kadar gelmemesi gerekirdi. İstediği şeyi yapan bir sistem olduğunu bilerek konuşuyorum. Bu konunun en büyük tarafı bir kamuoyu oluşturmaktır. Ama olay kamuoyuna yansımamış. Şimdi 2019’da mevcut çiftliklerin kaldırılması için kamuoyu oluşturacaksınız. Ne kadar tehlikeli bir boyuta ulaştığını görüyorsunuz. Kamuoyunu arkanıza alarak bu kampanyayı yürütmek en doğrusudur. Bu konuda şu ana kadar, ta ki Başkanın açıklamasından sonra bu açıklamayı yapmanız arkada çok soruları getiriyor. Didim Ticaret Odası karşı olduğunu bugün ortaya koyuyor bu gecikmenin nedeni nedir.

Hilmi Erbaş; kurumlar belgelerle konuşmaz mı? Attığımız adımlar sunduğumuz raporlar, yazışmalar bunu teyit ediyor. Konuşmalarımız bunu teyit ediyor.  Bunun dışında Didim Ticaret Odasını temsilen herhangi bir arkadaşımız ağzından çıkmış tek kelime yok. Olmayan bir şeyi konuşuyoruz. Bu konu bizi aşarak olabilecek noktaya gelseydi ve bir takım adımlar olsaydı belki o gün kamuoyuna bu konu açılabilirdi, değerlendirilebilirdi. Ticaret Odası bizatihi engel bu işe. Burada yaptığımız bütün toplantılarda Tarım ve Orman il müdürlüğü yetkilileri ve balık çiftliği sahipleri dışında Didim’i temsilen katılmış tüm arkadaşlar bu işe karşı olduklarını ifade ettiler. Bizim bizzat TDİOSB yönetimine girmemiz arzu edildi. Teklif bu ve biz girmedik arkadaşlar. Gündeme bile almadık. Didim Ticaret Odası ne yönetimi ne meclisi gündeme aldı. Biri Didim’e rağmen bu adımı atsa, kursa, bunun imkânı ortada olsa, ben sizi anlayacağım.

Hikmet Atilla; Didim platformunda bu konular konuşulmuş. Didim platformunda 15 tane sivil toplum kuruluşu var. Odalarımız da var. Onlara bilgilendirmeler yapıldı.

Hilmi Erbaş; ortada çok net bir sorun var o da mevcut balık çiftliklerinin Didim’i kirletmesi. Bu konuda takvimi ve yapacağımız çalışmaları da anlattım. Öbürü çok uzakta ve onun önünde biz engeliz. Kanun değişir o başka. Yani Didim Ticaret Odasının engelleyeceği bir süreç olmasaydı, yasal açıdan bir süreç olmasaydı, belki dediğiniz adımlar o gün atılabilirdi.

Soru: Didim Ticaret Odası bu olayla ilgili şu anda tamam demiş olsaydı bu balık çiftlikleri şu an burada izin almış olabiliyor muydu?

Cevap: tamam demiş olsaydık TDİOSB kurulmuş olurdu, bugün bunu konuşmayacaktık başka bir şey konuşacaktık. TDİOSB yönetimi oluşturulacaktı.

Soru: bu güne kadar Ticaret Odasının bu işin içinde olduğu ima eden bir kurum olmadı, hiçbir gazeteci buna dair bir iddia yazmadı siz bu kanıya nereden vardınız.

Hilmi Erbaş; cumartesi günü Mavi Didim ve diğer gazetelerde bir haber yayınlandı bir platform açıklaması gördüm. Bir takım beyanlar gördüm. Sosyal medyada bir takım değerlendirmeler gördüm. Bir takım internet sitelerinde bir takım değerlendirmeler gördüm. Buradan çıktı bu konu. Ticaret Odası hakkında konuşulduğu için değerlendirme ihtiyaç oldu dedim kimseyi suçlayıcı bir şey söylemedim. Bu konuda açıklamalar çoğalınca bu konuda detaylı bir bilgilendirme ihtiyacı hâsıl oldu. Onu ifade ettim.

Soru: gittiğiniz; o toplantılar, o görüşmeler, o toplantılarda attığınız imzalar… Bunları başından beri karşı geldiğinizi, bunun kesinlikle olmayacağını baştan açıklama olsaydı.

Hilmi Erbaş; olmayacağını kurumların en üst yetkililerine ve Sayın Kültür ve Turizm Bakanına taşıdık. Sayın Bakana taşımamızın sebebi şu. Belki burada kanuni bir düzenleme yaparlar, bastırırlar, Ticaret odasının devre dışı bırakırlar ve savunmasız kalırız diye. Sayın Bakan bizi destekledi. İlgili Daire Başkanı ile de görüşmeye devam ediyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığında ilgili Daire Başkanı ile bir kanalımız var, oradan görüşmeye devam ediyoruz. Onlar da Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde engelleyecekler. Zaten bu aşamada bunu burada attıracak bir adım söz konusu değil, atılması da söz konusu değil.

Soru; Diğer platform üyeleri de bu konuda açıklama yapmadı, bu ortak karar mıydı? Sizin tüm girişimlerinize rağmen bu olmaz demenize rağmen Bakanlığın GEKA ile bu projeyi yapması sizin itirazlarınızı çok da ciddiye almadığını göstermiyor mu?

Hilmi Erbaş; isterseniz bir de Bakanlığa sorun, ismini verdim ilgili daire Başkanını arayıp sorun. Açıkça “Ticaret Odası Başkanı size ne beyan etmiş” diye sorun bakalım ne diyor? Didim Platformu da Didim yararına konuları gündemine alıp konuşuyor, konuları tek tek burada açmayayım. Çünkü arkadaşların izni olmadan konuşamam. Sayın Kültür ve Turizm Bakanı ile yaptığımız konuşmanın da sadece balık çiftlikleri ile olan kısmını söylüyorum.

Soru: bir protokolde imzanız var mı?

Hilmi Erbaş: sadece çevresel etki değerlendirme konusunda bir imzamız var. Yapsınlar, biz de yaptıracağız şimdi. Denizdeki balık çiftliklerine ilişkin akademik bir çalışmada biz yapacağız.

Soru: Aydın Büyükşehir oldu, Özlem Hanımın bu konuya bakış açısı nedir, kendisi ile bu konuyu hiç konuştunuz mu, onun bakış açısını aldınız mı? İktidar milletvekilleri var, iktidarın il Başkanı ilçe Başkanı var, onlarla görüştünüz mü? Onlarla bir değerlendirme toplantısı yaptınız mı?

Hilmi Erbaş Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızla bu konuda bir görüşme yapmadım. 1/25 bin nazım imar planları ile ilgili bir toplantı yaptık. Bu konu da bir ihtiyaç olursa toplantı yapabiliriz. Bu konuda bir adım atılması söz konusu olmadığı için girişimde bulunmadık. Bu toplantıları da Tarım ve Orman Bakanlık yetkilileri talep ettiği için gerçekleştirdik. Biz burada balık çiftlikleri ile bir toplantı yapalım diye, TDİOSB hakkında bir çalışma yapalım diye bir düşünceyle biz bir toplantı tertip etmedik. Onlar talep ediyorlar, Peki, buluşturalım sizi diyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığının ilgili Daire Başkanı randevu istiyor, hay hay buyurun gelin diyoruz. Tarım ve Orman İl Müdürü, Valilik vasıtası ile biz bir toplantı yapmak istiyoruz diyor, belediyemiz olsun, şunlar şunlar olsun diyor. Hay hay davet ederiz diyoruz. Biz burada organizasyonda bir süreç yürütüyoruz. Duruşumuzu o toplantılarda da açık açık ifade ediyoruz.  Mevcut yasal yapıya göre adım atılması mümkün olmadığı için Siyasi düzlemde de herhangi bir ihtiyaç hâsıl olmadı. İhtiyaç hâsıl olursa da görüşürüz.

Biraz önce ifade ettiğim balık çiftliklerinin çevreye etkileri ve bu konuda yapılacak çalışmalarla ilgili stkları ziyaret ettiğimiz gibi kurumlarımızı da ziyaret edeceğiz. Perşembe günü o süreci başlatmış oluyoruz sizden de destek bekliyoruz.

Soru: olayı hafife alıyorsunuz

Hilmi Erbaş: biz 17 aydır yönetimdeyiz. Neden kurulmadı TDİOSB? Birisi bir proje hayal ediyor. Onunla ilgili bir çalışma yapıyor. Kurumlar tutumlarını gösteriyorlar. Herhangi bir adım atılamıyor. Atılmış bir adım yok. Şimdi olmamış bir konuyu konuşuyoruz.

Soru: siz kirlilik ile ilgili bir rapor tutacaksınız bu rapor hazırlandıktan sonra daha etkin bir şekilde girişimleriniz mi olacak.

Hilmi Erbaş: Evet, Bakanlığa yaptığımız ziyarette de ilgili arkadaşlarla yaptığımız görüşmelerde de bunların zaten ciddi bir sorun olduğunu ifade ettik. Devletimiz bir şekilde bunun kurulmasına izin verdi. Sahillerde ciddi bir kirlenme olunca kanun çıktı açığa taşındı ama Didim kuzey rüzgârları altında. Dolayısıyla, bulunduğu nokta itibari ile kuzey rüzgârları akıntıları deniz yüzeyindeki kirlilikleri buraya getiriyor diye kendilerine ifade ettik. Balık çiftlikleri konusu ve TDİOSB’ye ikisine de birden karşı duruşumuz var. Zaten balık çiftliklerinin mevcut hali ile zararları var, biz buna ilişkin bir akademik çalışma, mevcut olan çiftliklerin çevreyi ne kadar kirlettiği, etkisinin ne olduğuna ilişkin bir akademik çalışma Ticaret Odası bütçesinde yaptıracağız. Onu da kamuoyu ile paylaşacağız. Buna dayanarak da arkasından tabii ki gerekli işlemleri ilgili kurumlar Bakanlıklar nezdinde takip edeceğiz hep beraber takip edeceğiz.

Soru: imza kampanyası başlatacağını söylediniz sonrasında bu niyetten vaz geçilmesi için bunun gerçekleşmemesi için STK’larla eylemler yapmaya ihtiyaç var.

Hilmi Erbaş: Kastettiğim şeyin birçok boyutu var. Bilimsel rapor çalışması yapılması, STK’larla bir araya gelme, onları ziyaret etme, onlarla ortak toplantılar, çalışmalar yapma, hem sosyal medyadan hem de imza kampanyaları ile bunu destekleme. bu Didim Ticaret Odasının tek başına yapacağı bir çalışma değil, hep beraber yapacağımız bir çalışma.

Soru: balık çiftlikleri hakkında yapacağınız bir raporlama çalışması daha önce başka yerlerde de yapılmıştır. Çevreye etkileri bellidir. Zaman kaybetmeden kamuoyu çalışmalarına başlansa doğru olmaz mı?

Hilmi Erbaş: balık çiftlikleri senelerdir orada duruyor, üretim yapıyor. Kamuoyunda bu zamana kadar; çalışmalar, toplantılar gördünüz mü? Ben görmedim. Balık çiftlikleri orada. Balık çiftliklerinin sahillerden taşınması konusunda bir mücadele olmuştu. Sonrasında mevcut yerine taşındı.  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Türkiye’deki hassasiyetleri dikkate alarak kanuni bir düzenleme yaptı. Bu taşınmalar oraya gerçekleştirildi.

Yaptığımız toplantılarda kirlilik de ifade edildi, Kültür ve Turizm Bakanımız da bizimle aynı görüşte bu bizim avantajımız. Biz bu süreçte Kültür ve Turizm Bakanının desteğini alarak ve konuları paylaşarak eş düzlemde hareket ediyoruz. Kültür ve Turizm Bakanımızın hangi konu olursa olsun ilgili daire Başkanı üzerinden bize konuyu iletebilirsiniz diye talimatı oldu. İlgili Daire Başkanıyla da görüşüyoruz. Balık çiftliklerinin 22 bin ton/yıl üretimi var ama Tarım ve Orman Bakanlığının yaptığı tahsis 100 bin ton/yıl.  Yani oradaki kapasitenin bir dört kat daha artma ihtimali var. Sahalar tespit edilmiş. Kamuoyu bu konuyu gündeme getirmişken buradan bir sonuç çıkaralım. Hayırlı bir sonuç çıkaralım. Biz o niyetteyiz. Madem bu konu konuşuluyor, tartışılıyor, aynı hassasiyetteyiz, kamuoyunun hassasiyetini de anlıyoruz, saygı duyuyoruz. Bu meselede öncü olacağız. Bütçemizden de kaynak ayıracağız o çalışmayı yapacağız. STK’larla da diyalog kuracağız. Gerekirse Siyasi Parti Temsilcileri ile Milletvekillerimizle, tabii ki Belediye Başkanlarımızla da diyalog kurarız. Konuyu enine boyuna konuşuruz.

Soru: balık çiftliklerinin zararı sabit. Altı ay sonra basını toplayıp tüm mücadelemize rağmen biz bu işi başaramadık ve TDİOSB kuruldu deme ihtimaliniz var mı?

Hilmi Erbaş: kanun buradayken, Ticaret Odası buradayken yok.

Soru: Sizin karşı duruşunuza rağmen bu çalışma neden devam ediyor.

Hilmi Erbaş; devam eden bir şey yok sadece çevreye etki sonuçları araştıralım dediler. Devam eden budur.

Soru: balık çiftliklerinin çevreye vereceği zararı araştırmakla eroinin insan vücuduna vereceği zararı araştırmak aynı şeydir. Buradaki herkesin görüşü budur. Burada hangi akademik araştırmayı yapacaklar anlayamıyorum. Bir tane paketleme tesisi var 10 km uzakta kokusu hissediliyor. Kamu oyunun bilgilendirilmemesi işin %99’udur. Siz bu insanları harekete geçirmezseniz olma aşamasında siyasi partileri toplasanız ne olur. Daha önce Didim’in aleyhine olup engel olunan konularda da kamuoyunun desteği oldu. Bunun en başından sağlanması lazım. GEKA başarılı projeler arasına almış desek sağlamış.

Hilmi Erbaş; GEKA sadece kaynak sağlıyor, projeyiTarım ve Orman Bakanlığı yürütüyor.Yapılan çalışmada çevreseletki değerlendirme. İdari kararını kurumların alması lazım. Burada mütevelli heyette kimlerin yer alacağı yazılı onlar o kararı almadan kurulamıyor. Kanun şu anda böyle ve bu noktada biz karşısındayız. Tarım ve Orman Bakanlığı bu konuda adım atmış değil, bir buçuk yıldır atamıyor.

Soru; bu imzayı atmayabilir miydiniz?

Hilmi Erbaş; Didim’de yapılacak bir bilimsel çalışmayı kurum yapıyor, yapmasını neden engelleyelim? Akademisyenler araştırsınlar arkadaşlar, biz aklı başında insanlarız.

Soru: Söke bu işin neresinde?

Hilmi Erbaş; herhalde bizim hudutlarımız itibari ile yatırımların bir kısmı Söke’de galiba bizim hiçbir toplantımızda gündeme gelmedi Söke kelimesi konuşulmadı. Biraz beyanı verenin ve bunu haberleştirenin yorumu sanırım.

Soru; Basını bilgilendirmediğiniz başka dosyalarınız, çalışmalarınız var mı?

Hilmi Erbaş; hazırlığını yürüttüğümüz projelerimiz var, olgunlaştırdığımızda sizle paylaşacağız. Bundan sonra sıkça bir araya geleceğiz onu da ifade edeyim.

Toplantı sonunda Didim Turizm Derneği Başkanı Mustafa Şentürk söz alarak 9 Temmuz Salı günü saat 18:00’da Mavişehir mahallesinde mahalle muhtarlığı ve kırk site yönetimi ile Mavişehir amfi tiyatroda bir araya geleceklerini, bölgede Balık Çiftliklerinden kaynaklı denizde ve sahillerde çevre sorunlarının konuşulacağını belirtti, katılımcıların o toplantıya katılmasını ve destek vermesini rica etti. Erbaş toplantıya bizzat katılacağını belirtti.

Didim Kent Konseyi Başkanı Osman Ayyıldız da yapılacak kamuoyu oluşturma çalışmalarının hep birlikte tek elden yürütülmesinin Didim’in menfaatine olacağını belirtti.

Didim Ticaret Odası Başkanı Hilmi Erbaş, Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri katılımcılara teşekkür ederek basın toplantısını sonlandırdı.

×