TOBB tarafından, Birlik Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Başkanlığında Kovid-19 salgını sonrası dönem için, uluslararası kuruluşların temsilcileriyle mevcut durumun istişare edildiği, ileriye dönük beklentilerin konuşulduğu, küresel ticaret öngörülerinin masaya yatırıldığı bir toplantı düzenlendi.
Konferansa Avrupa Komisyonu eski Başkan Yardımcısı Günther Verheugen, Asya Pasifik Ticaret Odaları Konfederasyonu Başkanı Şamir Modi, İslam Ticaret, Sanayi ve Tarım Odası Genel Sekreteri Yousef H. Khalawi, TOBB ikili oda eş Başkanları ve TOBB yurt dışı temsilcileri katıldılar. Konferansa katılan Didim Ticaret Odası Başkan Yardımcısı ve Almanya Seyahat Birliği yurt dışı Komisyon üyesi Hikmet Atilla konferans hakkında değerlendirmelerde bulundu;
Açılış Konuşmasını TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu yaptıktan sonra sözü Asya pasifik Ticaret Odaları Konfederasyonu Başkanı Şamir Modi’ye verdi. Modi konuşmasında: “Küresel turizmin eskisi gibi devam etmeyeceğini söyleyerek bundan böyle İnovasyon, girişimcilik ve Bölgesel entegrasyon ön plana çıkacaktır” dedi. AB Avrupa Komisyonu Başkan yardımcısı Günther Verheugen ise: “Pandemi bize açıklarımızı gösterdi” diyerek konuşmasına başladı. bundan böyle ekonomi istikrarsızlık devam edecek mi? Kuzey-Güney farklılığı nasıl değerlendirilecek, göç devam edecek mi? Bencillik yaparak izolasyon mu uygulanacak, yoksa bir takım gibi mi hareket edilecek?” dedi.
“Her şeyden evvel güçlü olmalıyız” diyerek sözlerine devam eden Verheugen Ekonomide küreselleşmenin tekrar gözden geçirileceğini, bunun faydalarının sorgulanması gerektiğini ifade etti. “Küresel tedarik zincirleri bu şekilde mi devam etmeli? Buralarda da değişiklikler olabilir. Komplo teorileri üretiliyor, siyasete güven gittikçe azalıyor. Özel sektör güçlenmeli, devlet kapitalizmde uzak durmalı. AB’de vizyon eksikliği görüyorum, gideceği istikameti, oynayacak rolleri tam tespit etmiş değil. AB’nin ortak ülkeleri ile ortaklaşa programlar hazırlanmıyor, Popülizm gittikçe artıyor, Brexit ve mülteci hareketleri sorunları karşımızda durmakta. Liderlik eksikliği var, AB’de tek ses yok, üye devletler, kurumlar birbirlerine karşı hareket ediyorlar” dedi.
AB içerisinde anlaşmazlık ve temel sorunlar halen sürmekte diyen Verheugen Türkiye’nin AB üyeliği konusunda ise şunları söyledi: “Türkiye AB tam üyeliğine 1990 senesinde daha yakındı, şu anda o yılın da gerisine düşmüş durumda. Formalite adaylık sürüyor. Hem AB hem de Türkiye’nin birbirlerine ihtiyaçları var, fakat ihtiyaçları olduğu bilinciyle hareket etmiyorlar. İki taraf da hayal kırıklığından bahsediyor. Bu süreçte yapılacak en iyi şey aşağı sarkan meyveleri toplamak olacaktır, bunlarda nelerdir? Gümrük Birliği ve vize muafiyeti. Vize muafiyeti muhakkak uygulanmalıdır, Aslına bakarsanız, AB’nin Norveç’e verdiği ayrıcalıkları Gümrük Birliği konusunda Türkiye’ye neden vermediğini anlayamıyorum.” dedi.
Verheugen, Hikmet Atilla tarafından yöneltilen “Turizmde Türkiye’ye Almanya tarafından uygulanan seyahat uyarısı ile siyasetin bir bağlantısı var mı?” Sorusuna karşılık “hayır böyle bir şey olamaz, seyahat uyarısı Bilim Adamlarının yapmış olduğu araştırmalar, değerlendirmeler neticesinde verilir. Burada siyasi amaç kesinlikle yok” dedi.
Konferansın 2. oturuma geçildi. 2. oturumda Odalar eş başkanları ve TOBB yurt dışı temsilcilikleri yurt dışından bilgi aktardılar.