İyi Parti Didim İlçe Başkanı Fatma Yelpaze ve Meclis Üyesi Adayları ile ziyareti gerçekleştiren İyi Parti heyetini Ticaret Odası Başkanı Hilmi Erbaş ve Yönetim Kurulu Üyesi Celal Gümüş misafir etti.
Misafirlerine hoş geldiniz diyerek konuşmasına başlayan Erbaş; iş birliği ve ortak akılla birlikte iş geliştirmenin önemine dikkati çekti. Erbaş sözlerini şöyle sürdürdü; “Başkalarının fikrini alıp analiz ettikten sonra İlçemizin faydasına kullandığımızda ne kaybederiz? Bunu yapabilen kentler ve ülkeler var ve gelişmişlikleri ile fark ediliyorlar. Belediyeler, STK’lar zaten kendi işlerini yapıyor ve yapacak. Birlikte çalışarak daha büyük işler başarmalıyız. 30 yıldır Didim’deyim aynı şeyleri konuşuyor, aynı tespitleri yapıyoruz. Vasatın üstüne çıkamazsak 30-40 yıl sonra aynı şeyleri konuşmaya devam edeceğiz. Kenti farklı noktalara taşıyabiliriz. Yöneticiler değerli fikirlerden istifade etmeli. Kentin entelektüellerinden, Bireylerden kıymetli olan zekalarından yararlanmalı.
Immanuel Kant “Aydınlanma; kişinin kendi aklını kullanmaya cüret etmesidir” diyor, taassuplarla hareket etmekten vazgeçmeli, tarihi ve tarihsel gerçekliği içinde değerlendirip gelecek için projeksiyon ortaya koymalıyız. Sürekli geçmişi konuşmaktan geleceği tasarlamaya fırsat kalmıyor maalesef. Geçmişten istifade edelim ama geleceği konuşalım.
Uzun yıllardır önemli kaynakları inşaat sektörüne harcıyoruz. 100 milyarlarca dolar harcamamıza rağmen maalesef yüzyıllar sonrasına örnek teşkil edecek bir tane mimari eser üretemiyoruz. Sizce burada bir tuhaflık yok mu? Ülkemizdeki birçok kent gibi deprem endişesi taşıyoruz. Kentlerimizi neden depreme dirençli bir şekilde değil de böyle inşa ettik. Bunu sorgulamalıyız. Bunun için eğitim sistemimizi yeniden kurgulamalıyız. İnsan kaynağını doğru değerlendirmeliyiz. Akademik sıralamaya göre Dünyanın İlk 500 üniversitesi sıralandığında az sayıda üniversitemiz ancak orta sırlarda yer bulabiliyor. Yetenekli çocuklarımız yurt dışına gidiyor. Nitelikli insanlara imkân tanınmadan kaçarcasına gitmelerini izlemek topluma en büyük kötülüktür” dedi.
İbn-i Rüşd’ün “Eğer bir yumurta dışarıdan kırılırsa hayat son bulur. Eğer bir yumurta içeriden kırılırsa hayat bulur” sözüne atıf yapan Erbaş, eğer Didim’i ve turizmini ileriye taşıyacaksak, sürdürülebilir bir yaşam, ekosistem, ekonomi inşa edeceksek, kamu kurum ve kuruluşları, kentin bileşenleri, sivil toplumu, işletmeleri ile beraber içeriden bir dinamizm yaratılmasına ihtiyaç var. Eğer içerden dışarıya doğru dinamizmi oluşturamazsak her şeyi dışardan beklemek durumunda kalırız” dedi.
Erbaş ilçenin iktisadi büyüklüğü belli olduğunu, bunu toplanan vergi ve diğer parametrelerle ölçebileceğimizi söyledi. Didim’in kaynak sorunu olmadığını; kaynağı yönetmede, düşünmede, yöntem geliştirme ve organize etmede sıkıntı olduğunun altını çizdi. “Başarılar diliyorum. Ziyaretiniz için teşekkür ediyorum. Göreve gelmeniz halinde diyalog içinde olmanızı isteriz” dedi.
Başkan Adayı Atilla Avlayıcı adaylık süreci hakkında değerlendirme yaparak başladığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı; “Çalışma arkadaşlarımla istişare ettik. Başarılı olacağımız inandık. Göreve talip olduk. Didim’de ulaşılabilir belediye ve katılımcı yönetimin gerektiğine inanıyoruz. Kazanan hangi parti olursa olsun diğer partilerden gelen görüşler komşularımızın faydasına ise değerlendirilmeli. İlçemizin hayrımıza olacak fikirler başka bir partiden gelmişse engellenmemeli. Didim için yapılması zorunlu işler var. Kaybedecek zamanımız yok. Bugün gelinen noktada sayısal çoğunluğun verdiği rahatlıkla çaba sarf edilmiyor. Bize nasip olursa partili partisiz ayrımı yapmadan STK’ların, muhtarların, derneklerin, vatandaşın görüşünü beyan edeceği bir yapı düşünüyoruz” dedi.